CategoriesPeynir

Beyaz Peynir

Beyaz peynir koyuninek veya keçi sütünden yapılan, salamurada bekletilerek hazırlanan beyaz renkli bir Türk peynirdir.

Beyaz peynir Türkiye ve komşu ülkelerinde tercih edilen peynir türüdür. Özellikle kahvaltıda tüketilen beyaz peynir, ayrıca börekpidemakarna ve diğer hamur işleri için de sıkça kullanılır.

Üretim

Peynir, sütün maya ile pıhtılaştırılıp, çeşitli şekillerde işlenmesi, süzülmesi, preslenmesi ve belirli koşullarda olgunlaştırılmasıyla elde edilen bir süt ürünüdür. Peynir üretimi ve tüketimi oldukça yaygın olup, pek çok çeşidi bulunmaktadır. Ayrıca aynı çeşit peynirlerde dahi farklılıklar olabilmektedir. İmalat yöntemi ile sütün çeşidi ve niteliği bu farklılığa neden olan faktörleri oluşturmaktadır.

1. Kullanılan sütler

Beyaz peynir inek, koyun, keçi ve manda sütlerinden yapılabildiği gibi, bu sütlerin karışımından da yapılmaktadır.

Peynire işlenecek süt taze olmalı ve içinde yabancı madde bulunmamalıdır. Çünkü:

  • Sütte bulunan antibiyotik ve koruyucu maddeler sütün pıhtılaşmasını önlerler
  • Sütün mastitisli olması ve bakteri içeriği yüksek olması peynir yapımının değişik aşamalarında kusurlara neden olur.
  • Önceden ısıtılmış sütler yavaş ve zayıf pıhtı oluşturacağı için peynirde kaliteyi etkiler.

Bunların yanında peynire işlenecek sütün bileşim yönünden zengin olması, kuru madde miktarının yüksek olması kalite yönünden olduğu kadar, randıman bakımından da önemlidir.

2. Standardizasyon

3. Pastörizasyon

Türkiye’de peynir sütünde pastörize mevzuatlarda belirtildiği üzere 63-65 °C de 30 dakika veya 72-75 °C de 15-20 saniyedir.

Sütün pastörize edilmesinin başlıca iki amacı bulunmaktadır.

  1. Hijyenik amaç: Zararlı mikroorganizmaların ortadan kaldırılması
  2. Teknik amaç: Diğer mikroorganizmaların sayısının azaltılması

Ayrıca pastörizasyon ile % 1-10 oranında randıman artışı da sağlanmaktadır.

Oysa çiğ sütten yapılan peynirlerde patojen mikroorganizmalar uzun süre canlı kalabilmektedir. Bu nedenle üretimden hemen sonra tüketime sunulacak peynirler için sütün pastörize edilmesi tüketici sağlığı açısından önemlidir.

Çiğ sütten imal edilen beyaz peynirlerin 90 gün olgunlaştırıldıktan sonra tüketilmesi, taze tüketilmemesi gerekmektedir.

Sütün pastörize edilmesiyle brusella ve tüberküloz gibi hastalık etmenleri yok edilmektedir.

Pastörizasyon ile ayrıca arzu edilmeyen tad ve gaz oluşturan mikroorganizmalarda imha edilerek peynir kalitesine olumlu etki sağlanır.

Ancak ısı arttıkça sütün maya ile pıhtılaşma yeteneği azalmaktadır. Böylece elde edilen pıhtı daha az sıkı olmakta ve peynir suyunun ayrılması zorlaşmaktadır. 75 °C’nin üzerindeki sıcaklıklarda bu sakıncaları gidermek için mayalama ısısındaki 10 kg. süte 20 g CaCl2 katılabilir.

4. Soğutma

Pastörizasyondan sonra sütün ısısı mayalama sıcaklığı 28-32 °C ye soğutulur.

5. Mayalama

28-32 °C’ye soğutulan sütlere mayanın kuvvetine göre 1,5-2,5 saatte pıhtılaşma olacak şekilde maya ilave edilir. 48c 51 derecede daha güzel verim alınır . Bu derecelerde maya miktarı azaltılır ve kesim süresi 1 saate göre ayarlanır. Peyniri kendi haline bırakıp üzeri kapatılır, pıhtının sertleşmesi sağlanır. Bu aşamada peynir kendi suyunu bırakır, bundan sonra sertleşmesi icin baskıya alınır.

6. Sütün pıhtılaşması

Mayalanan süt pıhtılaşmaya başlar. Pıhtı kesim olgunluğu geleneksel yöntemlerle parmak daldırılarak veya bıçak gibi keskin bir şeyle pıhtı sıkılığı kontrol edilerek yapılır.

Genel olarak yumuşak peynir yapım yöntemlerinde 1,5-2,5 saat uygun düşmektedir.

7. Pıhtının işlenmesi

Pıhtı kesim olgunluğuna geldiğinde 3 veya 2 cm³’lük parçalar halinde kesilir. Parçalama işleminde pıhtının fazla hırpalanmamasına dikkat edilmelidir.

İşlenmiş pıhtı baskı teknelerinde veya bulgar usulüyle yapılıyorsa mayalanmanın yapıldığı teknede pıhtı yarım saat doğal süzmeye bırakılır.

8. Presleme

Pıhtı kendi halinde süzüldükten sonra 2-3,5 saat baskılı süzme işlemine tabi tutulur.

9. Tuzlama

Baskı işlemi tamamlanan teleme, kalıplar halinde kesilerek % 14- 20 bomeli salamuraya atılır. Salamura öncesi teleminin asitliğinin 15-20 SH olacak şekilde dinlendirilmesiyle daha iyi sonuçlar alındığı belirtilmektedir.

Telemenin 10-15 °C lik salamurada kalış süresi 2 saat ile 12 saat arasında değişmektedir.

Tuzlama işleminin birçok etkileri bulunmaktadır.

  1. İstenmeyen mikroorganizmalara karşı koruyucu bir rol oynamaktadır. Su oranı yüksek olan peynirlerde daha çok gerek duyulmaktadır. Peynirlerin yüzeyinde görülen bozulmalara karşı da çok yarar sağlamaktadır. Tuz aynı zamanda gaz çıkaran ve kokuşma yapan bakterilerin gelişmesini de engeller.
  2. Tuzun higroskopik niteliğinden ötürü serumun akması ve tam bir süzülme sağlanır. Tuz, özellikle dışı tuzla ovulan peynirlerde kabuk oluşumuna neden olur.
  3. Peynirin tadı üzerinde olumlu etkisi bulunur.
  4. Tuzun aşırılığı olgunlaşmayı yavaşlatmakta, pıhtı sert bir yapı kazanmaktadır.
  5. Taze peynirlerin proteinlerinin suda erimesini az bir oranda arttırmaktadır.

Tuzlama biçimi peynirlerin niteliği ve görünümü üzerine de etkili olmaktadır.

Salamuradan çıkarılan peynir kalıpları açıkta veya teneke içinde imalat yöntemine ve mevsimine göre 12 saat-4 gün arasında dinlendirilir.

10. Ambalajlama

Beyaz peynir genellikle teneke kutular ile ambalajlanır. Ancak istenildiğinde pratik kutulara 1000 gr ya da 500 gr olarak kesilip paketlenebilirler.

11. Depolama

Ambalajlama işlemi biten peynir olgunlaşmanın sağlanması amacıyla 6-8 °C lık soğuk hava depolarında depolanmalıdır.Daha düşük sıcaklıklarda yapılan depolamalarda peynirde erime olur.

CategoriesPeynir

Gouda Peyniri Nedir? Nasıl Yapılır? Nasıl Yenir?

Dünyanın en sevilen süt ürünlerinden olan peynir, kahvaltıların vazgeçilmez besin maddesidir. Sadece kahvaltılarda değil börek, çörek gibi hamur işlerinde makarna ve pilavlarda da kullanılan peynir bazı tatlıların içinde de kullanılır.

Asıl amacı sütün besin öğelerinin korunması olan peynir yapımı, sütte bulunan kazein proteininin maya ve peynir kültürü ile pıhtılaştırılması şeklinde olur. Dünyada binin üzerinde peynir çeşidi bulunur. Dünyanın en eski besinlerinden biri olan peynirin yaklaşık 8000 yıl önce Mezopotamya’daki çobanlar tarafından keşfedildiği düşünülmektedir.

Peynir çeşitleri denildiğinde ilk akla gelen ülke Fransa olsa da bir diğer Avrupa ülkesi olan Hollanda da inekleri ve ineklerinden elde ettikleri sütleri ile ünlüdür. İnek sütü kullanılarak yapılan ve Hollanda’da en çok tüketilen peynir çeşidi Gouda peyniridir.

Gouda Peyniri Nedir?

Kendine has bir sarı renge sahip olan Gouda peyniri yarı sert bir yapıdadır. Bal mumundan yapılan bir kabuğa sahip olan peynir çeşidi taze ya da eskitilmiş olarak tüketilebilir. Sade olarak tüketilebildiği gibi kimyonlu, otlu, biberli ve susamlı çeşitleri de bulunur.

Besleyici özellikleri ile dikkat çeken Gouda peyniri %100 inek sütü kullanılarak yapılır. Tazeliğini koruyabilmesi ve bozulmasını önlemek amacıyla peynir çeşidinin üzeri sarı ya da siyah renge sahip parafin bal mumu ile kaplanır.

Eski Gouda peyniri siyah taze gouda peyniri ise sarı veya kırmızı renge sahip bal mumu ile kaplıdır. Eski ya da taze hangi peynir türünü almak istenirse dışında kaplı olan parafinin rengine göre seçim yapılır. Yüksek oranda yağ içeren peynir, hafif bir tatlılık oranına sahiptir Bu nedenle meyvelerle birlikte tüketilebilen bir peynir çeşidi olarak ün yapmıştır. Aynı zamanda Gouda peyniri şarap ile birlikte de tüketilir.

Özellikle beyaz şarap ile mükemmel bir uyum sergileyen peynirin tatlılığının sebebi, yapılışı esnasında kesilen süte ilave edilen sudur. Hoda olarak da bilinen bu peynir çeşidi yıkanmış teleme peynirler sınıfına girer. Taze olarak da tüketilebilen Gouda peyniri uzun yıllar bekletilerek de tüketilebilir.

Gouda Peyniri Nasıl Yapılır?

Hollanda’nın güney bölgesinde orijinal olarak üretilen Gouda peynirinin tarihi on ikinci yüzyıla kadar uzanır. Şimdilerde endüstriyel olarak fabrikalarda üretimi yapılır ve halen Hollanda’daki süt çiftliklerinde geleneksel olarak doğal Gouda peyniri yapımı gerçekleştirilir.

Peynir mayası ile mayalanan süt, peynir pıhtısı peynir suyundan tam olarak ayrılıncaya kadar ısıtılmaya devam edilir. Pıhtı peynir suyundan ayrılınca peynir suyunun bir bölümü süzülür ve onun yerine yeni su eklenir. Yapılan bu işleme peynirin yıkanması adı verilir. Bu işlem sırasında peynirde yer alan laktik asit atılır ve daha yumuşak bir tat oluşur.

Gouda peynirinin hafif tatlımsı tadı bu yıkama işlemi sırasında meydana gelir. Yaklaşık olarak %10 oranında teleme içeren bu karışım klasik dairesel yapıya sahip Gouda kalıplarına alınır. Kalıplara alınan temleler preslenir. Preslenen peynir tuzlu suda bekletilir. Tuzlu suda bekletme işlemi Gouda peynirinin kendine has lezzeti ve aroması ile dış yapısını oluşturur.

Bu işlemi takiben Gouda peyniri birkaç gün kurumaya bırakılır. Daha sonra parafin bal mumundan hazırlanan özel madde ile kaplanarak eskimeye bırakılır. Genellikle 1 ile 36 ay arasında bekletilen Gouda peynirinin bekletilme süresi 7 yıla kadar uzayabilir.

Gouda Peyniri Kalori ve Besin Değeri

Gouda peyniri yağlı bir peynir türü olduğundan dolayı yağ içeriği oldukça yüksektir. Gouda peyniri kalori açısından da zengin bir besindir. Yaklaşık 200 gram Gouda peyniri 700 kaloridir. Kalsiyum ve protein açısından zengin bir kaynak olan peynir, %3 oranında da demir içerir.

B12, B6, riboflavin, D vitamini, folik asit ve kolin gibi vitaminlerden de zengin olan Gouda peyniri sodyum, fosfor, potasyum, çinko, bakır, manganez ve magnezyum içerir. Bu peynir çeşidi kalp krizi riskinden kemik ve diş sağlığına kader geniş bir yelpazede insan sağlığına faydaları olan bir besindir.

Düşük sodyum ve yüksek potasyum içeriğinden dolayı kan basıncını düzenleyen besin, yüksek tansiyona faydalıdır. İçeriğindeki yüksek kalsiyum nedeniyle hamile ve emzikli kadınların genel sağlığını korumada yardımcıdır. Fetüsün kemik ve diş gelişimine faydaları olan peynir, emziren annelerin süt kalitesini ve miktarını arttırır.

İçeriğindeki yüksek B vitamini sayesinde cildi besler ve saç gelişimi için gereken protein ve kalsiyumu sağlar. Yüksek oranda antioksidan bileşenler ve protein içeren Gouda peyniri düzenli olarak tüketildiğinde bağışıklık sistemini güçlendirir ve hastalıklara karşı mücadelesine yardımcı olur.

Gouda Peyniri Nasıl Yenir? Nerede Kullanılır?

Gouda peyniri tekerlek şeklinde alındığında, etrafındaki bal mumu nedeniyle buzdolabına koyulmadan ışık görmeyen karanlık ve nem oranı düşük bir ortamda uzun süre saklanabilir. Kaşar peynirine benzeyen yapısından dolayı bekletildikçe aroması değişen Gouda peynirinin beklemiş halinin tadı daha keskindir.

Dilim halinde satın alınan Gouda peyniri ise şeffaf buzdolabı poşetlerinde ya da strece sarılarak buzdolabında 3 haftaya kadar saklanabilir. Islandıkça ve ısındıkça uzayan bir yapıya sahip olan Goudo peyniri özellikle pizza içerisinde Çheddar, Gorgonzola, Ricotta ve Mozzarella gibi peynirlerle birlikte kullanılır.

Hamur işi, börek, çörek, poğaça yapımında da kullanılan peynir, rendelenerek bazı yemeklerin üstünü süsler. Fırın makarna ve baharatlı çöreklere muhteşem bir lezzet katan Gouda peyniri et yemeklerinde ve makarna soslarında ve ayrıca domates çorbası üzerinde kullanılır. Tatlı bir aromaya sahip olan peynir çeşidi meyvelerle birlikte mükemmel bir uyum yakalar. Özellikle beyaz şarap ile tüketilmesi tavsiye edilen Gouda peyniri kırmızı şaraba da eşlik edebilir.

Peki, Gouda peyniri nasıl kesilir? Birbirinden farklı onlarca çeşidi olan kimyonlu Gouda peyniri küp şeklinde kesilerek aperitif şeklinde meze olarak kullanılabilir. Kahvaltıda omlet ya da tostların içinde ısıtılarak tüketilebilen Gouda peyniri Hollanda’da kahvaltı sofralarının baş tacıdır.

Gouda Peyniri Hangi Ülkenin Peyniridir?

İnekleri ve sütleri ile ünlü olan Hollanda, milattan sonra 400 yıllarında peynir yapmaya başlamıştır Her çeşit peyniri yapmakta usta olan Hollanda’da Edam, Leerdamer, Leyden, Limburger, Maaslander, Maasdam, Mimolette, Parrano, Roomano, Prima Donna, Vlaskas ve Gouda Peyniri olmak üzere 12 peynir çeşidi bulunur.

Bu peynirler arasında en çok sevilen ve yaygın olarak tüketilen Gouda peyniri, dünyada da oldukça popüler bir peynir türüdür. Adını Hollanda’nın Gouda şehrinden alan Gouda peyniri tadı ve aroması ne kadar bekletildiğine göre değişiklik gösterir.

Kaynakça:

https://www.nefisyemektarifleri.com/blog/gouda-peyniri-nedir-nasil-yapilir-nasil-yenir/

CategoriesPeynir

Peynirin Tarihçesi

Peynir kökeni oldukça eskiye dayanan bir yiyecektir. Peynir üretimine dair elde mevcut en eski arkeolojik bulgular M.Ö. 5000 yıllarına aittir ve günümüz Polonya‘sında ortaya çıkarılmıştır. Çıkış noktaları Orta AsyaOrta Doğu ya da Avrupa olarak tahmin edilmektedir. Yaygınlaşmasının Roma İmparatorluğu zamanlarında olduğu düşünülür.

İlk üretimi için önerilen tarih MÖ 8. binyıl (koyunun evcilleşitirildiği tarih) ile 9. binyıla kadar değişir. O zamanlar yiyecekleri saklayıcı özelliği nedeniyle hayvanın derisi ya da iç organları kullanılmaktaydı. Bu iç organlardan olan midede (işkembe) saklanan sütün buradaki enzimlerle (kültürle) mayalanması üzerine lor haline gelmesi peynirin ilk oluşumu hakkındaki teorilerden biridir. Buna benzer bir hikâyenin, bir tüccar Arap‘ın peynir saklaması hakkında da farklı söylenişleri vardır.

Bir başka teoriyse peynirin sütü tuzlamak ve basınç altında tutma sonucunda ortaya çıktığıdır. Hayvan midesinde bekletilen sütün değişimi üzerine de bu karışıma kasıtlı olarak maya eklenmiş olabilir.

Peynir yapıcılığı ile ilgili ilk yazılı kaynak MÖ 2000’li yıllara, Mısır‘daki mezar yazıtlarına dayanmaktadır. Antik zamanlarda yapılan peynirin ekşi ve tuzlu olduğu ve günümüz feta ve beyaz peynire benzediği tahmin edilmektedir.

Avrupa’daki peynir üretiminde ise iklimden dolayı daha az tuz kullanılır. Daha az tuzlu ortamda daha çeşitli faydalı mikrop ve enzim yetişebilmesinden dolayı bu peynirler farklı ve ilginç tatlar içerirler.

Modern çağ

Avrupa kültürüyle birlikte yayılmasına kadar peynir, Doğu Asya kültürlerinde ve Kolomb öncesi Amerika’da neredeyse hiç duyulmamıştı ve Akdeniz altı Afrika’da yalnızca sınırlı bir kullanıma sahipti, esasen yalnızca Avrupa, Orta Doğu, Hint altkıtası ve ve bu kültürlerden etkilenen bölgelerde yaygın ve popülerdi. Ancak önce Avrupa emperyalizminin daha sonra da Avrupa-Amerikan kültürünün ve yemeklerinin yayılmasıyla birlikte peynir dünyada giderek daha fazla tanınmaya ve popülerleşmeye başladı.

Peynirin endüstriyel üretimi için ilk fabrika 1815’te İsviçre’de açıldı ancak büyük ölçekli üretim ilk olarak Amerika Birleşik Devletleri’nde gerçek başarıyı yakaladı. Bu başarı genellikle montaj-hattı tarzında komşu çiftliklerden gelen sütü kullanarak 1851’de peynir yapmaya başlayan ve RomaNew York‘tan mandıra çiftçisi olan Jesse Williams’a atfedilir. Onlarca yıl içinde bu türden yüzlerce süt birlikleri ortaya çıktı.[6]

1860’larda seri üretilen peynir mayası üretimi başladı ve yüzyılın başında bilim adamları saf mikrobiyal kültürler üretiyorlardı. O zamandan önce, peynir yapımındaki bakteriler çevreden veya daha önceki bir partinin peynir altı suyunun geri dönüştürülmesinden geliyordu; saf kültürler, daha standart bir peynirin üretilebileceği anlamına geliyordu.

Fabrika yapımı peynir İkinci Dünya Savaşı döneminde geleneksel peynir yapımını geride bıraktı ve fabrikalar o zamandan beri Amerika ve Avrupa’daki çoğu peynirin kaynağıdır.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü‘ne göre 2004 yılı dünya üzerindeki peynir üretimi 18 milyon ton dur. Bu kahve tanesi, çay yaprağı kakao tanesi ve tütün yıllık üretiminden daha fazladır.

Kaynakça:

https://tr.wikipedia.org/wiki/Peynir